4 Eylül 2020 Cuma

Merhaba

Herkese merhaba,

Kısaca ve hızlıca bu blogun ortaya çıkış hikayesinden bahsetmek istiyorum. 2019 yılının başından bu yana ailecek Amerika'da yaşıyoruz. 2016 doğumlu bir kızımız var. Kızımız Türkiye'deyken herhangi bir okul öncesi eğitim kurumuna gitmedi. Biz de Türkiye'deyken İngilizce öğrenmesi adına büyük bir çaba içinde olmadık .

İngilizce ile tanışması evdeki tabletten sınırlı sürelerle izlediği çizgi filmlerle oldu. Bunun yanında Lingokids (göz atmak isterseniz tıklayın) adlı uygulamanın ücretsiz versiyonunu da tablete yüklemiştik. İsterse günlük 10-15 dakika oradaki basit etkinlikleri birlikte yapıyorduk. Zorlama veya hadi gel dil çalışalım gibi bir ısrarımız olmuyordu.

"İlk tanışma" tabiri bana gayet saçma gelse de aslında anlattığım durum için geçerli bir tamlama olabilir. Zira kızımın İngilizce ile ikinci tanışması, Amerika'ya göç ettiğimiz ilk gün, tam da San Francisco Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra oldu. Biz gümrük sırasında beklerken önce yere oturdu. Başını iki elinin arasına alıp dizlerine kapandı. Biz, yaklaşık bir gündür yolda olduğumuzdan yoruldu heralde derken birden hıçkıra hıçkıra ağladığını fark ettik. Daha 3 yaşına basmamış bir çocuğun "Herkes İngilizce konuşuyor, ben kimseyi anlamıyorum" diyerek ağlaması zaten ayrılık hüznü yaşayan bizi perişan etmişti. 

Bunu niye anlattım çünkü muhtemelen çocuklarınız Türkiye'de yaşarken bu hissi asla yaşamayacak. Ama yaşları kaç olursa olsun yurt dışına ilk adım attıklarında bu paniği farklı boyutlarda yaşayacaklar. İtiraf edeyim 7 yıl anadolu lisesinde İngilizce öğrenmiş, akademik hayatta da aktif olarak bu dili kullanmış biri  olarak yurtdışına ilk defa 29 yaşımda çıktım. Derdimi anlatabilecek miyim,  ben onları anlayabilecek miyim, yol bulabilecek miyim gibi stresler yaşamıştım. (O zamanlar google maps, internetten mesajlaşma programları ve yurtdışı internet kotlarının bugünkünden çok farklı olduğunu da belirteyim.) İşte tüm bu sebeplerle dil öğrenmenin en kolay olduğu yaşlarda ufak ufak da olsa çocuklarımıza İngilizce'yi nasıl öğretebiliriz konusuyla ilgili deneyimlerimi paylaşmak istedim.

Eğitim camiası içinde uzun yıllar bulunduysam da pedagojik formasyonum yok. Eğitim fakültesi mezunu veya öğretmen değilim. Dil eğitimi konusunda da hiç bir uzmanlığım yok. Ne demeye ortaya çıktın o zaman diyebilirsiniz tabii. Amacım akademik gözle değil İngilizce öğrenmeye aslında yeni başlayan bir çocuğun annesi olarak yaşadıklarımı derli toplu bir yerde toparlamak...

Blog yazmaya başlarken insanın kafasında olan başlangıç bazen o yolu tamamen aydınlatsa da bazen zamanla ara yollar keşfediyor insan. O yollara da girip çıkıyor onları da deniyor. Demem o ki niyetim bu ama bakarsınız aklıma bu çerçevede başka konular da gelir, başımızdan başka enteresan olaylar geçer e o zaman onlardan da bahsederim.

Okuyan herkese tekrar merhaba...


Merhaba

Herkese merhaba, Kısaca ve hızlıca bu blogun ortaya çıkış hikayesinden bahsetmek istiyorum. 2019 yılının başından bu yana ailecek Amerika...